Alev dedektörlerinin hatalı alarm vermesini minimize etmek için tasarlanmış birçok gelişmiş teknoloji bulunmaktadır. Bunlar, hatalı alarm olasılığını azaltma amacıyla sensör hassasiyetini artıran veya çevresel etkileri dikkate alan özelliklere sahip olabilir. Örneğin, çift algılama teknolojisine sahip alev dedektörleri, birden fazla algılama yöntemini kombinleyerek yanlış tetiklemeleri en aza indirgeme amacıyla tasarlanmıştır. Optik ve termal algılama teknolojilerini birleştirerek alev varlığını daha kesin ve güvenilir bir şekilde tespit edebilirler. Ayrıca, ileri algoritmaları ve filtreleme tekniklerini kullanan alev dedektörleri, çevresel etkilere daha dirençli olabilir. Örneğin, duman, toz veya diğer çevresel etkenlerin neden olduğu hatalı tetiklemeleri filtreleyebilir ve yalnızca gerçek alevi tespit ederek alarm verebilirler. Kullanılacak alanın ihtiyaçlarına ve risklere bağlı olarak, hatalı alarm olasılığını minimize etmek için optimize edilmiş özel alev dedektörleri mevcuttur. Bu sensörler, daha doğru ve güvenilir alev tespiti sağlamak için tasarlanmıştır. Sonuç olarak, hatalı alarm vermeyen alev dedektörleri olmasa da, gelişmiş teknolojiler ve tasarımlar, hatalı alarm ihtimalini en aza indirmek ve doğru tespitleri sağlamak için büyük bir adım atmaktadır. Güvenilir bir alev tespiti elde etmek için, spesifik ihtiyaçlarınıza uygun bir alev dedektörü seçmek ve doğru şekilde kurulum ve bakımını yapmak önemlidir. Bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısı, size en uygun seçenekleri sunmak ve gereken özel gereksinimleri karşılamak için size yardımcı olabilir. Prosense ürün gamında uygulamanıza özel hatalı alarm vermeyen alev dedektörleri bulunmaktadır. Uygulamanıza özel hatalı alarmı minimize edecek en uygun alev dedektörü seçimi için proje ekimizden destek alabilirsiniz. Proje ekibimize proje@prosense.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Gaz dedektörü, atmosferdeki gazların varlığını ve konsantrasyonunu tespit etmek için kullanılan bir cihazdır. Bu dedektörler, genellikle tehlikeli veya zehirli gazların bulunduğu yerlerde güvenlik amacıyla kullanılır. Gaz sızıntılarının erken tespit edilmesine ve potansiyel risklerin önlenmesine yardımcı olurlar. Gaz dedektörleri, çalışma prensiplerine göre farklı tiplere sahip olabilir. İki yaygın gaz dedektörü tipi elektrokimyasal ve katalitik sensörlü dedektörlerdir. Gaz dedektörleri, endüstriyel tesislerde, madenlerde, petrol rafinerilerinde, limanlarda, evlerde ve ticari binalarda yaygın olarak kullanılır. Bu cihazlar, gaz kaçaklarını ve potansiyel tehlikeleri zamanında tespit ederek can ve mal güvenliğini sağlamaya yardımcı olur.
Alev dedektörü yerleşimi, doğru konumlandırma ve uygun sayıda dedektör kullanımını gerektiren belirli kurallar ve yönergeleri içerir. İşte alev dedektörlerini doğru şekilde yerleştirmenize yardımcı olacak bazı genel ipuçları: 1. Risk Analizi: İlk adım, tesisinizin veya alanınızın yangın risklerini analiz etmektir. Hangi bölgelerde potansiyel alevleme riski yüksek? Hava akımı, nem, sıcaklık değişimleri gibi faktörlerin dikkate alındığı bir risk analizi yaparak, dedektörlerin hangi alanlarda kullanılması gerektiğini belirleyebilirsiniz. 2. Yangın Güvenlik Standartları: Yangın güvenliği standartlarına uygun olarak yerleştirme yapmak önemlidir. İlgili standartlara ve yerel düzenlemelere uygunluğu teyit etmek için yerel yangın güvenlik otoritelerine danışmanız veya yangın güvenliği uzmanıyla çalışmanız önerilir. 3. Dedektör Sayısı: Alanınızın büyüklüğüne ve risk analizine göre doğru sayıda dedektör kullanmaya özen gösterin. Örneğin, büyük bir tesiste birden fazla dedektör kullanmak daha sağlam bir koruma sağlayabilir. Dedektörlerin optimal yerleşimi için, ilgili standartlarda önerilen minimum mesafe ve kapsama alanı gereksinimlerini dikkate alın. 4. Yerleşim Yüksekliği: Alev dedektörlerini genellikle tavan seviyesine monte etmek tercih edilir. Bu, alevin yükseldiği ve yayıldığı en önemli bölgeye doğrudan ulaşım sağlar. Ancak, bazı durumlarda, kusurlu gaz çıkışlarını veya yerden yükselen alevleri tespit etmek için daha düşük seviyelere de dedektör yerleştirmek önemli olabilir. 5. Engellerden Kaçının: Dedektörlerin engellemeyecekleri ve alevin kolayca algılanabileceği bir konumda yerleştirildiğinden emin olun. Örneğin, kolonlar, büyük ekipmanlar veya diğer yapısal engeller alev tespitini güçleştirebilir, bu nedenle yerleşimlerde bu tür engelleri göz önünde bulundurmak önemlidir. 6. Periyodik Kontroller: Yerleşim yapıldıktan sonra, düzenli olarak dedektörlerin işlevini kontrol etmek ve bakımını yapmak önemlidir. Üreticinin talimatlarına göre periyodik testler yaparak, alev dedektörlerinin doğru şekilde çalıştığından emin olun. Yukarıda belirtilen ipuçları genel bir kılavuz niteliğindedir. Yine de, yangın güvenliği standartlarına ve yerel düzenlemelere uyulması gerektiğini unutmayın. İdeal olarak, bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışarak size özelleştirilmiş yerleştirme planı ve danışmanlık sunabilirler. Uygulamanıza özel en uygun alev dedektörü seçimi için proje ekimizden destek alabilirsiniz. Proje ekibimize proje@prosense.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Evet, alev dedektörü algılama mesafeleri yanacak maddeye ve alevin karakteristiğine göre değişebilir. Farklı yanıcı maddeler, farklı alev tipleri ve özellikleri üretebilir. Bu da alev dedektörlerinin algılama mesafesini etkileyen faktörlerden biridir. Bazı alev dedektörleri, belirli alev tiplerini algılamada daha iyi performans gösterebilirken, diğer alev tiplerini daha zayıf şekilde algılayabilir. Örneğin, hassas bir dedektör belirli bir yanıcı maddenin alevini daha uzak mesafelerden tespit edebilirken, aynı dedektör başka bir yanıcı maddenin alevini daha kısa mesafelerden algılayabilir. Alev dedektörlerinin algılama mesafesini etkileyen diğer faktörler arasında alevin büyüklüğü, yoğunluğu ve ortamdaki diğer faktörler (örneğin, hava akışı, sıcaklık, nem) bulunur. Bu nedenle, dedektörün algılama mesafesini belirlerken, dedektörün teknik özelliklerine, üretici önerilerine ve yanıcı maddeye özgü bilgilere dikkat etmek önemlidir. Dikkate alınması gereken bir diğer nokta da, alev dedektörlerinin spesifik olarak tasarlandığı, test edildiği ve sertifikalandığı yanıcı maddeler olduğudur. Bir dedektörün belirli bir yanıcı maddeyle çalışabilmesi için, o maddeye özgü algılama algoritmalarına ve parametrelere sahip olması gerekebilir. Yanıcı maddeye uygun dedektörleri seçmek ve üreticinin önerilerine uymak önemlidir.
Alev dedektörü algılama mesafesi, kullanılan dedektörün teknik özelliklerine ve çalışma prensibine bağlı olarak değişebilir. Algılama mesafesi, alevin tespit edilebildiği maksimum mesafeyi ifade eder. Bu mesafe, dedektörün alevi doğru şekilde algılaması için gereken minimum yoğunluk veya enerji seviyesine bağlıdır. Algılama mesafesi, alevin büyüklüğü, türü ve çevredeki koşullar gibi faktörlerden etkilenebilir. Ayrıca, dedektörün markası, modeli ve teknik özellikleri de algılama mesafesini etkileyen faktörler arasındadır. Genel olarak, bir alev dedektörünün algılama mesafesi 3 ila 15 metreye kadar değişebilir. Ancak bazı daha gelişmiş dedektörler daha uzak mesafelerde alev tespiti yapabilir. Algılama mesafesini belirlerken, alevin gücüne, çevredeki potansiyel engellere ve dedektörün yerleşimine dikkat etmek önemlidir. Konumlandırma ve yapılandırma dikkatlice yapılmalı ve dedektörlerin üretici tarafından önerilen mesafelere uygun olarak yerleştirilmesi gerekmektedir. Algılama mesafesi konusunda daha kesin bilgilere sahip olmak ve en uygun dedektörü seçmek için dedektörün teknik özelliklerini gözden geçirmek ve üreticinin belirtilen önerilerine başvurmak önemlidir. Ayrıca, yangın güvenliği standartları ve yerel düzenlemeler de algılama mesafesi hakkında bazı kılavuzlar sağlayabilir.
Hidrojen alevi dedektörü, hidrojen gazının yanması durumunda alevi hızlı bir şekilde tespit etmek ve alarm vermek için kullanılan özel bir alev dedektörüdür. Hidrojen gazı, yüksek patlayıcı potansiyeli olan bir gaz olduğundan, endüstriyel tesisler ve laboratuvarlarda hidrojen kaçaklarının erken tespiti ve güvenliği sağlamak için hidrojen alevi dedektörleri kullanılır. Hidrojen alevi dedektörleri, genellikle katalitik yanma veya termal boyaşe sensörleri gibi teknikleri kullanır. Katalitik yanma dedektörleri, hidrojenin çevresindeki bir katalizör üzerindeki oksidasyonunu kullanarak alevi algılar. Termal boyaşe sensörleri ise hidrojenin alev varlığında yarattığı ısıyı algılar. Hidrojen alevi dedektörlerinin özellikleri aşağıda belirtilmiştir: 1. Yüksek Hassasiyet: Hidrojen alevi dedektörleri, düşük konsantrasyonlardaki hidrojen gazının varlığını tespit edebilme yeteneğine sahiptir. Bu, erken uyarı ve güvenli müdahale için önemlidir. 2. Hızlı Tepki Süresi: Hidrojen alevi dedektörleri, alevi hızlı bir şekilde tespit edip alarm vererek anında tepki verebilir. Bu, patlama riskini azaltmak için önemlidir. 3. Dayanıklı ve Güvenilir: Hidrojen alevi dedektörleri endüstriyel ortamlarda kullanıma uygun olarak tasarlanmıştır ve dayanıklı yapıları sayesinde uzun süre güvenilir şekilde çalışabilirler. Hidrojen alevi dedektörleri, hidrojen yakıt hücreleri, hidrojenle çalışan piller, hidrojen depolama ve dağıtım sistemleri gibi uygulamaların yanı sıra, endüstriyel işletmelerde hidrojen kaçaklarının tespitinde ve güvenliğinde kullanılır. Bu dedektörler, patlama riskini en aza indirerek çalışanların ve tesislerin güvenliğini korur. Dedektörün yerleşimi ve uygun konfigürasyonu, hidrojen tesisinin özelliklerine, yangın güvenliği standartlarına ve protokollere bağlı olarak değişebilir. Bir hidrojen alevi dedektörü satıcısı veya yerel yangın güvenliği uzmanı, size en uygun çözümü bulmanızda yardımcı olabilir.
Kameralı alev dedektörü, alev tespiti için görüntü analizi teknolojisi kullanarak çalışan bir alev dedektörü türüdür. Bu dedektörler, görüntü algoritması ve görüntü işleme teknikleri kullanarak gerçek zamanlı olarak alevleri algılar ve alarm verir. Kameralı alev dedektörleri, genellikle termal kameralar veya optik kameralar kullanır. Termal kameralar, nesnelerin yüzey sıcaklıklarını ölçmek için kızılötesi ışığı algılar ve alevin yüksek sıcaklık bölgesini tespit eder. Optik kameralar ise genellikle görünür ışığı kullanır ve alevin karakteristik özelliklerini (renk, yoğunluk, hareket vb.) analiz ederek tespit eder. Kameralı alev dedektörlerinin özellikleri şunları içerebilir: 1. Görüntü Analizi: Görüntü işleme algoritmaları ve yapay zeka teknikleri kullanılarak, gerçek alevleri diğer ışık kaynaklarından ayırt etmek için görüntü analizi yapılır. Bu şekilde yanlış alarmlar en aza indirilir. 2. Hızlı Tepki Süresi: Kameraların yüksek çözünürlüğü sayesinde alevler hızla tespit edilir ve alarmlar hızlı bir şekilde tetiklenir. Bu, hızlı müdahale için daha fazla zaman sağlar. 3. Görsel Doğrulama: Kameralı dedektörler, alevin olduğu yeri gerçek zamanlı olarak görüntüler. Bu, ekiplerin olay yerine gidip müdahale etmelerini kolaylaştırır ve alevin durumu hakkında daha fazla bilgi sağlar. Kameralı alev dedektörleri, endüstriyel tesisler, depolama alanları, rafineriler, limanlar, gemiler, elektrik santralleri ve diğer birçok yangın riski taşıyan alanlarda kullanılır. Kameralı dedektörler, yangın güvenliği sistemlerinde diğer alev dedektörleri ile birlikte kullanılarak daha kapsamlı bir koruma sağlayabilir. Kameralı alev dedektörlerinin yerleşimi ve konumlandırılması, projenin gereksinimlerine, yangın güvenliği standartlarına ve tesisin özelliklerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışmanız, en uygun kameralı alev dedektörü çözümünü bulmanıza yardımcı olacaktır.
Multi IR5 alev dedektörü, alev tespiti için birkaç farklı dalga boyunu kullanıcıya sunarak daha hassas bir algılama sağlayan bir tür kızılötesi (IR) alev dedektörüdür. Multi IR5 teknolojisi, farklı dalga boylarındaki ışınları analiz ederek ve bu dalga boylarında alev varlığını tespit ederek çalışır. Multi IR5 alev dedektörleri, genellikle çoklu dalga boylarında çalışan en az iki kızılötesi sensöre sahiptir. Bu sensörler, kızılötesi spektrumdaki farklı bantlarda (örneğin, kısa dalga, orta dalga ve/veya uzun dalga) alevin yaydığı ışığı algılar. Bu çoklu dalga boyları, yanlış alarm oranını minimize eder ve alev tespit edildiğinde daha güvenilir sonuçlar sağlar. Multi IR5 alev dedektörlerinin özellikleri arasında şunlar bulunabilir: 1. Çoklu Dalga Boyu Algılama: Farklı dalga boylarında çalışarak geniş bir spektrumda alev tespiti yapabilme yeteneği. Bu, farklı tipteki alevleri (dalgalı yanma, gaz yanması vb.) daha hassas bir şekilde algılamayı sağlar. 2. Gelişmiş Filtrasyon ve Sinyal İşleme: Multi IR5 dedektörleri, gelişmiş filtreleme ve sinyal işleme algoritmalarını kullanarak yanlış alarmları en aza indirir. Bu, dedektörün yalnızca gerçek alevleri algılamasını sağlar. 3. Yüksek Hassasiyet: Farklı dalga boylarında çalışan sensörler, dedektörün yüksek hassasiyetle çalışmasını sağlar ve daha kesin alev tespiti yapar. Multi IR5 alev dedektörleri, endüstriyel tesisler, petrokimya tesisleri, enerji santralleri, depolama tesisleri ve diğer yangın riski yüksek alanlarda tercih edilir. Yangın güvenliği sistemlerinin önemli bir parçası olarak, erken uyarı ve hızlı müdahale imkanı sağlayarak yangın güvenliğini artırır. Dedektör seçimi ve yerleşimi, proje gereksinimlerine, yangın güvenliği standartlarına ve mevcut tesis koşullarına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışmanız, uygun bir Multi IR5 alev dedektörü çözümü bulmanıza yardımcı olacaktır.
IR5 alev dedektörü, alev tespiti için kullanılan gelişmiş bir kızılötesi (IR) alev dedektörüdür. IR5 teknolojisi, IR spektrumunun özel bir bölgesini analiz ederek alevin varlığını tespit eder. IR5 alev dedektörleri, alevin karakteristik spektrumunu kullanarak yanma sürecini algılar. Bu dedektörler, yanma sırasında ortaya çıkan kızılötesi ışınları algılamak için optimum dalga boylarını seçer. IR5 dedektörleri, yanlış alarmları en aza indirmek ve yüksek hassasiyetle çalışmak için gelişmiş filtreleme ve algoritmalara sahiptir. IR5 alev dedektörlerinin özellikleri arasında aşağıdakiler bulunabilir: 1. Gelişmiş Filtrasyon: IR5 dedektörleri, çevresel etkenlerden kaynaklanan yanlış alarm riskini en aza indiren gelişmiş filtreleme tekniklerine sahiptir. Bu sayede dedektörün yalnızca gerçek alevleri algılaması sağlanır. 2. Hızlı Tepki Süresi: IR5 alev dedektörleri, hızlı bir şekilde alev tespit ederek alarm verir. Bu hızlı tepki süresi, acil müdahale için daha fazla zaman sağlar. 3. Geniş Algılama Aralığı: IR5 dedektörleri, geniş bir alanda alev tespiti yapabilir. Bu sayede büyük veya çoklu alanlarda kullanıldığında etkinliği artar. IR5 alev dedektörleri genellikle endüstriyel tesisler, kimyasal tesisler, petrol rafinerileri, enerji santralleri, depolama alanları ve diğer yangın riski taşıyan ortamlarda tercih edilir. Yangın güvenliği önlemlerinin bir parçası olarak, erken uyarı ve hızlı müdahale imkanı sunarak yangın güvenliğini artırmada etkili bir araçtır. Dedektör seçimi ve yerleşimi, spesifik projenin gereksinimlerine ve yangın güvenliği standartlarına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla iletişim kurmanız önemlidir.
UV/IR3 (UV ve IR3) alev dedektörü, alev tespiti için ultraviyole (UV) ve üçüncü nesil kızılötesi (IR3) spektrumlarını birleştiren özel bir alev dedektörüdür. UV/IR3 dedektörleri, UV ve IR3 teknolojilerini kullanarak daha gelişmiş ve güvenilir alev tespiti sağlar. UV/IR3 alev dedektörlerinin çalışma prensibi şu şekildedir: 1. UV (Ultraviyole) Algılama: Alevin yanma sürecinde UV ışınları yayılır. UV sensörler, alevin ürettiği bu ultraviyole spektrumunu algılar. UV spektrumu, çıplak gözle görülemeyen bir spektrum olduğu için UV sensörleri bu ışınları algılamak için tasarlanmıştır. 2. IR3 (Üçüncü Nesil Kızılötesi) Algılama: Alevin yanma sürecinde yayılan kızılötesi ışık, IR3 sensörlerle tespit edilir. IR3 sensörleri, geleneksel kızılötesi teknolojinin geliştirilmiş bir versiyonudur. IR3 spektrumunu analiz ederek alevin varlığını tespit eder. IR3 sensörler, alevin karakteristik spektrumunu daha etkili bir şekilde analiz eder ve yanlış alarm olasılığını minimize eder. UV/IR3 alev dedektörleri, hem UV hem de IR3 spektrumlarını birleştirerek daha yüksek hassasiyet ve doğruluk sağlar. Bu dedektörler, zorlu işletme ortamlarında ve yüksek performans gerektiren uygulamalarda yaygın olarak kullanılır. Özellikle endüstriyel tesisler, kimyasal tesisler, petrol rafinerileri, enerji santralleri ve diğer yangın riski taşıyan alanlarda tercih edilirler. UV/IR3 alev dedektörleri, hızlı ve güvenilir bir şekilde alev tespiti yaparak yangın güvenliği önlemlerine katkıda bulunurlar. Ancak, dedektör seçimi ve yerleşimi, spesifik uygulama gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, projenizle ilgili bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla iletişim kurmanız önemlidir.
UV/IR2 (UV ve IR2) alev dedektörü, alev tespiti için ultraviyole (UV) ve ikinci nesil kızılötesi (IR2) spektrumlarından faydalanan özel bir alev dedektörüdür. UV/IR2 dedektörleri, UV ve IR2 teknolojilerini kullanarak daha gelişmiş ve güvenilir alev tespiti sağlar. UV/IR2 alev dedektörlerinin çalışma prensibi şu şekildedir: 1. UV (Ultraviyole) Algılama: Alevin yanma sürecinde UV ışınları yayılır. UV sensörler, alevin ürettiği bu ultraviyole spektrumunu algılar. Bu UV ışınları, çıplak gözle görülemeyen bir spektrumun bir parçasıdır ve UV sensörleri bu ışınları algılamak için özelleştirilmiştir. 2. IR2 (İkinci Nesil Kızılötesi) Algılama: Alevin yanma sürecinde yayılan kızılötesi ışık IR2 sensörlerle tespit edilir. IR2 sensörleri, geleneksel kızılötesi dedektörlerden daha gelişmiş bir teknoloji kullanır. IR2 spektrumunun kullanılması, daha hassas ve doğru bir alev tespiti sağlar. Alevin karakteristik spektrumunu analiz ederken, potansiyel hatalı alarm oranını minimize eder. UV/IR2 alev dedektörleri, hem UV hem de IR2 spektrumlarını kullanarak alev tespiti konusunda yüksek hassasiyet ve güvenilirlik sağlar. Bu dedektörler, zorlu çalışma ortamlarında ve yüksek performans gerektiren uygulamalarda tercih edilir. Özellikle petrokimya tesisleri, rafineriler, enerji santralleri ve diğer tehlikeli ortamlarda sıkça kullanılırlar. UV/IR2 alev dedektörleri, hızlı ve doğru bir şekilde alev tespiti yaparak yangın güvenliği önlemlerine katkıda bulunurlar. Ancak, dedektör seçimi ve kurulumu, spesifik uygulama gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, projenizle ilgili bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla görüşmeniz önemlidir.
UV/IR (UV ve IR) alev dedektörü, alev tespiti için kızılötesi (IR) ve ultraviyole (UV) spektrumlarını bir arada kullanan özel bir alev dedektörüdür. Bu dedektör, hem kızılötesi hem de ultraviyole ışınları algılayarak daha güvenilir bir alev tespiti sağlar. UV/IR alev dedektörleri, alevin yanma sürecinde yaydığı IR ve UV ışınlarını ayrı ayrı algılar ve analiz eder. Her iki spektrumun bir arada kullanılması, yüksek hassasiyetli ve yanlış alarm olasılığı düşük bir alev tespiti sağlar. Bu dedektörlerin çalışma prensibi genellikle şu şekildedir: 1. UV (Ultraviyole) Algılama: Alevin yanma sürecinde UV ışınları üretilir. UV sensörler, alevin yaydığı bu ultraviyole spektrumunu algılar. UV ışınları, çıplak gözle görülemeyen bir spektrumun bir parçası olduğu için UV sensörleri bu görev için özel olarak tasarlanmıştır. 2. IR (Kızılötesi) Algılama: Alevin yanma sürecinde yayılan kızılötesi ışık, IR sensörler tarafından algılanır. Kızılötesi ışık, alevin karakteristik spektrumunu taşır. IR sensörleri, bu spektrumu analiz ederek alevin varlığını belirler. UV/IR alev dedektörleri, kızılötesi spektrumun yetersiz olduğu veya çeşitli faktörler nedeniyle hatalı alarm olasılığının artabileceği durumlarda kullanılır. UV/IR kombinasyonu, alevin varlığını daha doğru ve hassas bir şekilde tespit etmek için ek veri sağlar. Bu sayede, hatalı alarm oranı düşer ve daha güvenilir bir alev tespiti sağlanır. UV/IR alev dedektörleri genellikle endüstriyel tesisler, petrokimya tesisleri, enerji santralleri, gemiler, havaalanları, atık işleme tesisleri ve patlamaya yol açabilen ortamlarda kullanılır. Bu dedektörler, yangın güvenliği için önemli bir rol oynar ve hızlı bir şekilde alev tespit ederek yangın alarmını tetikler.
IR3 alev dedektörleri, alevin tespiti için geliştirilmiş bir kızılötesi (IR) alev dedektörüdür. “IR3” terimi, Infrared Triple Spectrum Detection (Kızılötesi Üçlü Spektrum Tespiti) anlamına gelir ve dedektörün çalışma prensibini açıklar. IR3 alev dedektörleri, IR teknolojisi ve üçlü spektrum tespiti prensiplerine dayalı olarak çalışır. Dedektör, alevin yanma sürecinde yaydığı kızılötesi ışığı algılayarak alev tespiti yapar. IR3 alev dedektörlerinin çalışma prensibi genellikle şu şekildedir: 1. Kızılötesi Tespit (IR): Dedektör, alevin yanma sürecinde yaydığı kızılötesi ışığı algılar. Bu ışık, alevin karakteristik spektrumunu taşır. Dedektör, kızılötesi sensörlerle bu spektrumu analiz eder ve alevin varlığını belirler. IR3 alev dedektörleri, kızılötesi spektrumun analizi ile yüksek hassasiyet ve güvenilir bir alev tespiti sağlar. Bu sayede hatalı alarm olasılığı düşük tutulur. IR3 alev dedektörleri, genellikle endüstriyel tesisler, petrokimya tesisleri, rafineriler, enerji santralleri ve diğer yangın riski taşıyan yerlerde kullanılır. Yangın güvenliği önlemleri gerektiren ortamlarda, alev tespiti konusunda doğru ve etkili bir çözüm sunarlar. IR3 alev dedektörlerinin kullanımı ve kurulumu, spesifik uygulama ve gereksinimlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, doğru alev dedektörü seçimi ve yerleşimi için bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla görüşmek önemlidir.
IR2 alev dedektörü, gelişmiş bir alev tespit sensörüdür. IR (Infrared) teknolojisi kullanarak çalışır. Bu dedektörler, yanma sürecinde oluşan infrared ışıma ve termal etkileri algılamak için tasarlanmıştır. IR2 alev dedektörleri, optik sensörler kullanarak alevin yanma sürecinde yaydığı infrared ışığını algılar. Bu ışık, çıplak gözle görülmeyen spektrumun bir parçasıdır. Genellikle, IR2 dedektörleri tarafından algılanabilen iki önemli bant vardır: kızılötesi (IR) ve ultraviyole (UV). Bu dedektörlerin IR hassasiyeti, alev varlığını tespit ederek yanıcı malzemelerin sıcaklık ve enerji seviyelerini ölçer. IR2 alev dedektörleri çeşitli avantajlara sahiptir. Bunlar arasında yüksek hassasiyet, hızlı tepki süresi, güvenilirlik ve hatalı alarm oranının düşük olması yer alır. Ayrıca, çevresel faktörlerin neden olduğu yanlış tetiklemelere karşı dirençli olarak tasarlanmış olabilirler. IR2 alev dedektörleri, genellikle endüstriyel tesisler, rafineriler, petrokimya tesisleri, enerji santralleri ve diğer yangın riski taşıyan yerler gibi alanlarda kullanılır. Yangın tespit sistemlerinin bir parçası olarak, alevin erken tespitini sağlar ve yangın alarmı için hızlı bir reaksiyon verilmesine yardımcı olur. Her ne kadar IR2 alev dedektörleri gelişmiş ve güvenilir olsa da, spesifik uygulamalar için en uygun alev dedektörünün belirlenmesi için bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışmanızı öneririz.
IR alev dedektörü, yangın tespiti için kızılötesi (IR) ışığı algılayan bir cihaz veya sensördür. Bu dedektörler, alevin yaydığı özel bir IR spektrumunu algılayarak yangını tespit etmeye yardımcı olur. IR alev dedektörleri, IR sensörlerini kullanır ve genellikle endüstriyel tesisler, petrokimya tesisleri, enerji santralleri, limanlar ve diğer benzeri riskli alanlarda yangın güvenliği için yaygın olarak kullanılır. Alevin ortaya çıkmasıyla birlikte, yanma sürecinde oluşan IR ışığı spektrumu da değişir ve bu değişim dedektör tarafından algılanır. IR alev dedektörleri, yanma sürecindeki gazlar veya katı maddeler tarafından yayılan IR ışığını tespit edebilir. Bu sayede, kızılötesi dalga boyunda gerçekleşen yanma olaylarına yanıt verebilir. IR sensörleri, alevin varlığını ve yangının başlangıcını hızlı bir şekilde tespit eder, böylece yangın güvenliği sistemlerine sinyal göndererek gerekli alarm ve müdahale önlemlerinin alınmasını sağlar. IR alev dedektörleri, geleneksel optik sensörlere kıyasla çevresel etkilere (ör. toz, duman, buhar gibi) ve dış faktörlere (ör. rüzgar) daha az hassas olabilir. Bu nedenle, belirli ortamlarda veya zorlu koşullarda çalışabilme yetenekleri vardır. IR alev dedektörleri, yangın riskini erken tespit etme ve hızlı müdahale için önemli bir bileşen sağlar. Ancak, doğru kurulum, düzenli bakım ve testlerin yapılması, bu dedektörlerin doğru çalışmasını ve güvenilirliğini sağlamak için önemlidir.
UV alev dedektörü, alev tespitinde ultraviyole (UV) ışığı kullanarak çalışan bir cihaz veya sensördür. Bu dedektörler, alevin yaydığı özel bir UV spektrumunu algılayarak yangını tespit etmeye yardımcı olur. UV alev dedektörleri, UV sensörlerini kullanır ve genellikle endüstriyel tesisler, petrol rafinerileri, gemiler, enerji santralleri ve benzeri riskli alanlarda yangın güvenliği için kullanılır. Alevin ortaya çıkmasıyla birlikte, yanma sürecinde oluşan UV ışığı spektrumu da değişir ve bu değişim dedektör tarafından algılanır. UV alev dedektörleri, alevin erken aşamalarında hızlı bir şekilde tepki verebilir. UV spektrumunun hassas bir şekilde analiz edilmesi sayesinde, yanıcı gazlar veya sıvılarla gerçekleşen yanma olayları da dahil olmak üzere çeşitli alev kaynakları algılanabilir. Bu dedektörler, yangın alarm sistemlerine sinyal göndererek alarmın tetiklenmesini sağlar. Bu durumda, gereken önlemlerin alınması için hızlı bir müdahale yapılabilir, böylece yangının yayılması ve hasarın artması önlenir. UV alev dedektörleri, yangın güvenliği için önemli bir bileşen olup yangın olaylarının erken tespitini ve hızlı müdahaleyi sağlamada etkilidir. Ancak doğru kurulum, düzenli bakım ve testlerin yapılması, bu dedektörlerin güvenilirliğini ve performansını sağlamak için önemlidir.
Evet, doğru tasarlanmamış düşük kalite alev dedektörleri genellikle alevin yaydığı ışığı algılayarak alarm verir. Alevler, genellikle elektromanyetik spektrumun görünür ışık bölgesinde (yani insan gözünün görebildiği bölgede) ışık yayarak yanar. Alev dedektörleri, çoğunlukla bu ışığı algılayarak alev varlığını tespit eder ve bir alarm sinyali üretir. Alev dedektörleri, ışığı algılamak için fotoelektrik sensörler veya fotodiyotlar gibi özel sensörler kullanır. Sensörler, alevin yaydığı ışık spektrumunu, yoğunluğunu ve dalga boyunu analiz eder. Bu analiz sonucunda, alev dedektörü bir alev tespit ederse alarm tetikleyebilir. Önemli bir nokta, alev dedektörlerinin yalnızca alevin yaydığı ışığı algıladığını belirtmektir. Diğer ışık kaynakları, örneğin güneş ışığı veya yapay aydınlatma, genellikle alev dedektörleri için yanlış alarmlara neden olmaz. Çünkü alevlerin ışık spektrumu, diğer ışık kaynaklarından farklıdır ve özel olarak tasarlanan sensörler bu farkı algılar. Ancak, dedektörün yerleşimi ve konumlandırılması da önemlidir. Yanlış bir alarmın önlenmesi için, dedektörün doğrudan veya yakın bir şekilde güçlü bir ışık kaynağından etkilenmemesi önemlidir. Bu nedenle, dedektörlerin doğru bir şekilde seçilmesi, monte edilmesi ve üretici talimatlarına uygun şekilde kullanılması önemlidir. Prosense ürün gamında uygulamanıza özel ışıktan etkilenmeyecek alev dedektörleri bulunmaktadır.
Evet, doğru tasarlanmamış düşük kalite alev dedektörleri, genellikle alevin ışık spektrumunu ve/veya dalga boyunu algılayarak çalışır. Bu nedenle, güneş ışığı genellikle alev dedektörlerine yanlış bir alarm sinyali göndermez. Çünkü güneş ışığındaki elektromanyetik spektrum, alev oluştuğunda meydana gelen ışık spektrumundan farklılık gösterir. Ancak, bazı durumlarda güneş ışığı bazı alev dedektörlerini etkileyebilir ve yanlış alarm tetikleyebilir. Özellikle açık hava alanlarında veya yüksek miktarda güneş ışığına maruz kalan yerlerde bu da daha olasıdır. Bu tür durumlarda, alev dedektörü yerleşimi ve konumlandırması çok önemlidir. Eğer dedektör doğrudan güneş ışığına maruz kalacak şekilde yerleştirilirse, yanlış alarm tetikleme olasılığı artabilir. Bu nedenle, dedektörlerin güneş ışığından veya diğer parlak kaynaklardan etkilenmeyeceği bir konumda yerleştirilmesi önemlidir. Ayrıca, dedektörün teknik özelliklerine dikkat etmek de önemlidir. Bazı alev dedektörleri, güneş ışığından kaynaklanabilecek yanlış alarmları en aza indirmek için filtreleme veya ayar seçeneklerine sahip olabilir. Yine de, alev dedektörlerinin güneş ışığına ne kadar duyarlı olduğu, marka ve modeline bağlı olarak değişebilir. Üreticinin belgelerini ve dedektör üzerindeki talimatları doğru şekilde izlemek, güneşe bağlı yanlış alarmları en aza indirmek için önemlidir. Prosense ürün gamında uygulamanıza özel ışıktan etkilenmeyecek alev dedektörleri bulunmaktadır.
En direk cevap evet, doğru seçilmemiş alev dedektörleri nadiren hatalı alarm verme eğiliminde olabilir. Bunun birkaç potansiyel nedeni vardır: 1. Ortam Koşulları: Bazı alev dedektörleri, ortamda bulunan duman, buhar, toz veya kimyasal maddeler gibi çevresel etkenlerden etkilenebilir. Bu tür etkenler sensörlerin doğru çalışmasını engelleyebilir veya yanlış tetiklemelere yol açabilir. 2. Yüksek Hareketlilik: Bazı alev dedektörleri, yüksek hava akışı veya rüzgar gibi hızlı hareketlilik durumlarında hassas olabilir ve yanlış alarm verebilir. Bu tür durumlar, dedektörlerin algılama algısını etkileyebilir ve istenmeyen açma/kapanma sinyallerine neden olabilir. 3. Yüksek Nem ve Sıcaklık: Bazı alev dedektörleri, yüksek nemli veya sıcak ortamlarda doğru şekilde çalışmayabilir veya hatalı alarm verebilir. Bu tür koşullar, sensörlerin performansını etkileyebilir ve yanlış alarm sorunlarına neden olabilir. 4. Kurulum ve Bakım Hataları: Yanlış kurulum veya düzenli bakım yapılmaması, alev dedektörlerinin yanlış çalışmasına veya hatalı alarm vermesine neden olabilir. Yanlış konumlandırma, kalibrasyon hataları veya sensörlerin kirlenmiş olması gibi nedenlerle hatalar ortaya çıkabilir. Hatalı alarm sorununu minimize etmek için, alev dedektörlerinin doğru bir şekilde seçilmesi, kurulması ve düzenli olarak bakımının yapılması önemlidir. Ayrıca, çevresel koşulların ve kullanılacak yerin özelliklerinin dikkate alınması ve dedektörlerin düzenli olarak test edilmesi gereklidir. Profesyonel bir yangın güvenlik sistemleri sağlayıcısıyla çalışmanız, hatalı alarm ihtimalini en aza indirmek ve güvenilir bir alev tespiti sağlamak için doğru adımları atmanıza yardımcı olabilir. Uygulamanıza özel hatalı alarmı minimize edecek en uygun alev dedektörü seçimi için proje ekimizden destek alabilirsiniz. Proje ekibimize proje@prosense.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Alev dedektörleri, genellikle yangın güvenliği sistemlerinin bir parçası olarak kullanılır ve farklı endüstriyel, ticari veya konut alanlarında kullanım bulur. İşte alev dedektörlerinin yaygın olarak kullanıldığı bazı alanlar: 1. Endüstriyel Tesisler: Petrol rafinerileri, kimyasal tesisler, enerji santralleri, fabrikalar, depolar ve madenler gibi endüstriyel tesislerde alev dedektörleri kullanılır. Bu alanlarda yangın tehlikesi yüksek olduğundan, erken yangın tespiti ve alarmı, hızlı müdahale için hayati önem taşır. 2. Ticari Binalar: Ofis binaları, alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler, okullar ve diğer ticari yapılar, alev dedektörlerinin kullanıldığı diğer alanlardır. Büyük insan yoğunluğuna sahip bölgelerde yangın tehlikesini erken tespit ederek güvenliği sağlamak önemlidir. 3. Ulaşım Araçları ve Terminaller: Uçaklar, trenler, gemiler, otobüsler ve havaalanları, tren istasyonları ve liman terminalleri gibi ulaşım alanlarında alev dedektörleri kullanılır. Bu ortamlarda erken uyarı, yangınların kontrol altına alınmasına ve güvenli tahliye önlemlerinin alınmasına yardımcı olur. 4. Depolama Alanları: Depolama tesisleri, lojistik merkezleri ve depolar gibi alanlarda alev dedektörleri kullanılır. Bu alanlarda yangın kaynakları ve yanıcı malzemelerin varlığı nedeniyle, erken tespit ve alarm önemlidir. 5. Özel Endüstriyel Uygulamalar: Bazı özel endüstriyel uygulamalar da alev dedektörlerini kullanır. Örneğin, yüksek sıcaklık fırınları, ocaklar, kazanlar veya petrokimya tesislerinde hassas alev algılama sistemleri kullanılabilir. Bu sadece birkaç örnek olup, alev dedektörleri yangın güvenliği gerektiren çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. İhtiyaçlarınıza ve ortamınıza en uygun alev dedektörlerini belirlemek için bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışmanız önerilir.
Alev dedektörleri, yangın tespiti için kullanılan farklı sensör çeşitleri bulunmaktadır. İşte yaygın olarak kullanılan bazı alev dedektörü sensörleri: 1. Optik Alev Dedektörleri: Optik sensörler, alevin yaydığı ışığı algılamak için kullanılır. Bu sensörler, yanma olayında ortaya çıkan özel spektrumu analiz ederek alevi tespit eder. Optik sensörler, alevin görsel belirtilerini (örneğin, flaş, yanıp sönen veya parlaklık) algılamak için tasarlanmıştır ve genellikle kızılötesi (IR) veya ultraviyole (UV) ışığı kullanır. 2. İyonizasyon Alev Dedektörleri: İyonizasyon sensörleri, yanma sırasında ortaya çıkan iyonizasyon akımlarını algılamak için kullanılır. Yanma gazları arasında iyonizasyona neden olan yanma ürünleri bulunduğunda, bu sensörler yanma olayını tespit eder. İyonizasyon sensörleri, düşük enerjili bir elektrik akımı kullanarak alevin varlığını belirler ve yangın alarmını tetikler. 3. Termal Alev Dedektörleri: Termal sensörler, yanma sürecinde oluşan sıcaklık değişikliklerini algılamak için kullanılır. Yangın olayında, sıcaklık ani bir şekilde artar ve bu artış termal sensör tarafından algılanır. Termal sensörler, sıcaklık eşiğini belirleyerek ve sıcaklık değişikliklerini izleyerek alevi tespit eder. 4. Ultrasonik Alev Dedektörleri: Ultrasonik sensörler, yanma olayında ortaya çıkan akustik dalgalanmaları algılamak için kullanılır. Alevin yanma sesinden kaynaklanan titreşimleri algılayarak alevi tespit eder. Ultrasonik sensörler, ses dalgalarını analiz ederek yangına işaret eden karakteristik frekansları belirler. 5. Baskı Değişiklik Sensörleri: Baskı değişiklik sensörleri, yanma sürecindeki basınç değişikliklerini algılamak için kullanılır. Yanma olayında, hızlı bir yanma veya patlama durumunda çevredeki hava basıncı değişir ve bu değişiklik sensör tarafından algılanır. Baskı değişiklik sensörleri, yanmaya bağlı hava basıncı dalgalanmalarını tespit ederek yangın alarmını tetikler. Bu sensörler, alevi tespit etmek üzere farklı prensiplere dayanır ve yangın güvenliği sistemlerinde kullanılır. Hangi sensör tipinin kullanılacağı, ortamın özelliklerine, risk faktörlerine ve uygulanacak yangın güvenliği gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir. İhtiyacınıza uygun en doğru alev dedektörü seçimi için Proje uzmanlarımıza proje@prosense.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Alev sensörü, yanma sürecinde ortaya çıkan alevin varlığını algılayan bir cihaz veya sensördür. Alevi tespit etmek için farklı prensiplere ve teknolojilere dayalı olarak tasarlanmıştır. Alev sensörü, yangın güvenliği sistemlerinde kullanılarak yangının erken tespitini sağlar ve hızlı bir şekilde alarm vererek yangın müdahalesine olanak tanır. Alev sensörleri, genellikle ultraviyole (UV), kızılötesi (IR), optik veya iyonizasyon gibi farklı tespit yöntemlerini kullanır. Bu sensörler, alevin yaydığı belirli bir spektrumu veya yanma sürecinde ortaya çıkan diğer belirtileri algılayarak alevi tespit eder. Alev sensörlerinin çalışma prensipleri çeşitli olabilir. UV alev sensörleri, alevin yaydığı ultraviyole ışığı algılar ve yangını tespit etmek için bu özel spektrumu analiz eder. IR alev sensörleri, kızılötesi spektrumdaki değişiklikleri izler ve yanma sırasında oluşan IR ışığını algılar. Optik alev sensörleri, alevin görünür belirtilerini (örneğin, parlaklık veya yanıp sönen gibi) algılayarak alevi tespit eder. İyonizasyon alev sensörleri ise yanma ürünleriyle ilişkili iyonizasyon akımlarını algılayarak alevin varlığını saptar. Alev sensörleri, genellikle yangın güvenliği sistemlerinde kullanılır ve alarm sistemleriyle entegre edilir. Alev algılandığında, sensör sinyal gönderir ve alarm tetiklenir. Bu sayede, yangının erken aşamalarında hızlı bir müdahale sağlanabilir. Alev sensörlerinin kullanımı, riskli alanlarda (örneğin endüstriyel tesisler, enerji santralleri, gemiler vb.) yangın güvenliğini artırmak için önemlidir. Ancak her sensör tipinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları olduğunu unutmamak önemlidir. Hangi alev sensörünün kullanılacağı, ortamın özellikleri ve uygulanacak yangın güvenliği gereksinimleri dikkate alınarak belirlenmelidir. İhtiyacınıza uygun en doğru alev dedektörü seçimi için Proje uzmanlarımıza proje@prosense.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz
Alev dedektörleri, alevin tespiti için çeşitli teknolojilere ve çalışma prensiplerine sahip olabilir. Bu teknolojiler arasında optik, termal, ultraviyole (UV), kızılötesi (IR) ve ionizasyon gibi yöntemler bulunur. İşte bazı yaygın alev dedektörü çalışma prensipleri: 1. Optik Alev Dedektörleri: Optik dedektörler, alevin görsel etkilerini algılayarak çalışır. Alevin varlığında, ışığın geçişinde değişiklikler ortaya çıkar ve bu değişiklikler dedektör tarafından algılanır. Bu dedektörler, yansıma, ışık emilimi veya yanma gazlarının karakteristik ışıması gibi farklı optik özellikleri kullanabilir. 2. Termal Alev Dedektörleri: Termal dedektörler, alevin neden olduğu artan sıcaklık veya termal çıkışı algılar. Alevin oluşturduğu artan sıcaklık, dedektör sensörleri tarafından ölçülür. Bu dedektörler, termokupl veya termistör gibi özel termal sensörler kullanabilir. 3. Ultraviyole (UV) Alev Dedektörleri: UV dedektörler, alevin UV ışımasını algılar. Alevin yanma sürecinde, ultraviyole ışığı üretilir. UV dedektörler, bu ultraviyole ışığını algılayarak alev varlığını tespit eder. 4. Kızılötesi (IR) Alev Dedektörleri: IR dedektörler, alevin yanma sürecinde yaydığı kızılötesi ışımayı algılar. IR dedektörler, alevin karakteristik kızılötesi spektrumunu analiz eder ve bu sayede alevi tespit edebilir. 5. İyonlaşma Alev Dedektörleri: Bu dedektörler, alevin oluşturduğu iyonizasyon akımını ölçerek çalışır. Alevin ürettiği partiküller, ufak bir elektrik akımını tetikler ve bu akım, dedektör tarafından algılanır. Dedektörler genellikle bu teknolojilerin birleşimini kullanarak daha güvenilir sonuçlar elde etmek üzere tasarlanır. Dedektörler, alev tespiti ile birlikte hatalı alarm olasılığını minimize etmek için çevresel etkilere karşı da hassastır. Unutmayın, her alev dedektörü farklı çalışma prensipleri ve özellikler kullanır. Hangi dedektörün sizin ihtiyaçlarınıza ve uygulama alanınıza uygun olduğunu belirlemek için bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısı ile görüşmeniz önemlidir.
Alev dedektörü, alevin varlığını tespit etmek amacıyla kullanılan bir cihaz veya sensördür. Yangın güvenliği sistemlerinin bir parçası olarak kullanılır ve yangının erken tespiti için önemli bir rol oynar. Alev dedektörleri, yangının hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve alarm sistemlerinin aktive edilmesini sağlayarak yangınla mücadele sürecine yardımcı olur. Alev dedektörleri, farklı çalışma prensipleri ve teknolojiler kullanabilir. Optik, termal, ultraviyole (UV), kızılötesi (IR), ve iyonizasyon gibi yöntemler, alevin farklı özelliklerini algılama ve tespit etme amacıyla kullanılır. Bir alev dedektörü, alevin belirli bir alan veya ortamda varlığını tespit etmek için tasarlanır. Bu dedektörler genellikle endüstriyel tesisler, ticari binalar, ulaşım araçları ve terminalleri, depolama alanları gibi yangın riski taşıyan çeşitli ortamlarda kullanılır. Alev dedektörleri, yangın alarm sistemlerine entegre edilerek otomatik olarak alarm sinyali gönderir veya yangın söndürme sistemlerini aktive eder, böylece yangın sürecini kontrol altına almak için hızlı müdahale sağlanır. Alev dedektörlerinin kullanımı, yangının erken tespiti ve yangın güvenliği açısından büyük önem taşır. Bu cihazlar, insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi, mülk hasarının azaltılması ve yangının kontrol altına alınması için hayati bir rol oynar. Yangın güvenliği gerektiren herhangi bir ortamda, uygun alev dedektörlerinin kullanılması önemlidir ve bu konuda bir yangın güvenliği uzmanı veya sistem sağlayıcısıyla çalışmanız önerilir.
Bir yanıcı maddenin patlamaya sebep olması için ortamda bulunması gereken en düşük konsantrasyonunu ifade eder. Yani havadaki gaz ya da buharın patlama yaratabileceği en alt sınıra Alt Patlama Limiti" denir.
Havadaki gaz konsantrasyonu belli bir seviyenin üzerine çıktığında ortamda yeterli oksijen olmayacağı için patlama meydana gelmez, buna Üst Patlama Limiti (UEL) denir.
Katalitik sensörlerin çalışması, yanıcı gazların oksidasyonu prensibine dayanır. Katalitik sensörler, seramik bir topak içerisine bobin şeklinde sarılmış platinyum bir telden oluşur. Topağın yüzeyi özel bir maddeyle kaplıdır yanıcı bir gazla karşılaştığında ısı veren bir oksidasyona neden olur.
Topak yüzeyinin çalışmaya başlamadan önce bir süre ısınması gerekir. Isınma işlemi içeride bulunan tel ile gerçekleştirilir. Gazın sensöre ulaşmasının ardından topak yüzeyinde başlayan oksidasyon sonucu bir ısı açığa çıkar. Bu ısı, bobinin elektriksel direncinde değişikliklere neden olur; bu değişiklikler sensörden gelen sinyaller olarak algılanır.
Katalitik sensörler çevresel faktörlerden oluşabilecek yanlış sinyalleri engellemek için içerisinde bir kompanzatör ile birlikte üretilirler. Çevresel degişiklikleri kompanze etme yetenekleri sayesinde katalitik sensörler kullanımda birçok avantaj sağlarlar. Zero ve span gaz değerlerinde linearite, tekrar edilebilirlik (kalibrasyon sonrası aynı değerlerin ölçülebilmesi), yeniden üretilebilirlik( aynı fabrikadan üretilen aynı modelli sensörlerden aynı sonuçların alınması) bunlardan bazılarıdır.
Katalitik sensörler birkaç dakikadan fazla yüksek konsantrasyonda gaza maruz kalırsa zarar görebilir ve duyarlılığını kaybedebilir. Bu yüzden düzenli zaman aralıklarında sensörler kontrol edilmeli ve kalibrasyon yapılmalıdır.
Pelistör sensörlerin çalışma prensibi katalitik sensörlere benzer. Farklı olarak kompanzatör kısmı da farklı bir gövde olarak üretilir. Sensör iki adet eşleştirilmiş pelistörden oluşmaktadır. Pelistör, içinde ince telli bir platin bobin bulunan, gözenekli seramik bir boncuktan oluşur. Yaklaşık 270 mA lik bir akımla, platin bobin seramik boncuğu yaklaşık 450° C ye ısıtır ve aynı anda sıcaklığa çok hassas bir şekilde uyarlanan ölçüm direnci görevi görür. Boncuğa giren yanıcı gaz molekülleri ısı salınımıyla katalitik olarak oksitlenir. Pelistör ile gaz tepkimeye girdikten sonra ısınır. Pelistör ısındıktan sonra direnç artar ve köprü diyot akımı artırır. Akımda oluşan bu değişim detektörde sinyal olarak kullanılır. Pelistör sensörler katalitik sensörlere göre daha uzun ömürlüdür ve geniş sıcaklık aralıklarında çalışabilmektedir. Özellikle 0-5 LEL performansları süre ve doğruluk bakımından oldukça iyidir.
IR ışık kaynağı içinde gaz bulunan bir yol boyunca optik alıcıya bir ışın gönderir. Gazın hissedilmesiyle birlikte özel dalga boylarında gaz içinden geçen IR ışın ile referans sinyal arasında sönüm farkı oluşur. Gaz konsantrasyon bilgisi, oluşan bu sönüm farklılığının yorumlanması temeline dayanır.
Sensörler modüle edilmiş sinyale ihtiyaç duydukları için ışık kaynağı sürekli titreşimlidir. Yapı içinde bulunan referans sensor tespit edilecek gazdan etkilenmemesi için IR bant dışında tutulur. Kullanılan ışık kaynağı tungsten lamba, Led yada IR kaynağı olabilir. Bazı optik elemanlar korozyondan etkilenmemesi için optik yolun sonuna yerleştirilirler.
En basit haliyle elektrokimyasal sensörler, zayıf bir elektrolit kaplamayla ayrılmış algılayıcı ve karşıtı olmak üzere iki elektrottan meydana gelir. Bu yapı likit, jel ve son zamanlarda kullanılan haliyle katı formda olabilir. Elektrolit gaza karşı geçirgen bir membran ile dış ortamdan izole edilir. Gaz difüzyon ile membranı geçip sensöre giriş yaparak oksidasyonu başlatır ve ortamdaki gaz konsantrasyonuna göre bir akım ortaya çıkar. Elektrokimyasal sensörlerin çalışması için küçük bir güce ihtiyaçları vardır. Ölçüm sonuçları lineer, kesin ve çok hassastır. Cevap verme süreleri 30 ila 60 saniye arasındadır. Çok küçük ppm degerlerinde bile ölçüm büyük bir baarıyla yapılır.
Hidrokarbon grubu gazların ve bazı özel gazların, belli dalga boyundaki ışığın soğurma özelliğinden faydalanarak gaz konsantrasyonu ölçümü yapan sensörlerdir. Yapılarından dolayı kullanıcılara birçok avantaj sağlarlar. Sıcaklık değişimleri ve neme karşı tamamen güvenilirlerdir. Zehirlenme riskleri yoktur aynı zamanda yüksek seçiciliğe sahiplerdir. IR gaz sensörleri, çalışmak için Oksijene ihtiyaç duymadıkları için birçok yanıcı gazın(Hidrojen dışında) hacmen %100 seviyesine kadar izlenmesini mümkün kılar. Uygun dalga boyu ve optik yol boyu seçilerek yapılan iyi bir tasarım sonucu; hidrokarbonların toplam ölçümü, bir bileşik içinden seçilen gazın ölçümü, gazın küçük konsantrasyonlu olmasında ppm ölçümü başarıyla yapılabilir.
Elektrokimyasal sensörlerin ömürleri genellikle 2-3 yıl kadardır. Oksijenin sensör ömrü, hızlı oksidasyon ve elektrolitin daha hızlı tükenmesi nedeniyle daha kısadır ve genellikle 1-2 yıldır. Sensör ömürlerinin ölçülen gaza, gazın konsantrasyonuna ve ölçüm yapılma sıklığına göre değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır.
Elektrokimyasal sensörler birkaç yanıcı gaz dışında genellikle zehirli gazların algılanmalarında kullanılırlar. Hidrojen ve Karbon monoksit konsantrasyonlarını alt patlama sınırlarına kadar ve Oksijeni hacmen %25 seviyesine kadar ölçümleyebilirler. Sıcaklık ve nemli ortamlar, sensor hassasiyetini düşürebilmektedir, bu yüzden tasarımlarda sıcaklığı sabit tutacak düzenekler kullanılması daha iyi ölçüm sonuçları için tavsiye edilir.